2 Mart 2013 Cumartesi

YASAK AŞKLAR HAKKINDA

14 yaşındaki "yasak aşk" kelime grubu hakkında düşüncelerim:
 
" Yasak aşk; işte çok enteresan bir kelime grubu. İnsan düşünce ya madem yasak niye o?ama insan bu kardeşim; ot değil, robot değil! onu sev, bunu sevme diyemiyorsun, hem niye diyesin! Hayatta tehlikeler olmasa cesaret olur muydu, yasaklar olmasa otorite kurulur muydu? ya hatalar olmasa olgunlaşır mıydık? Tabii bu şekilde düşünürseniz, kesin yasak olan aşkı yaşarsınız her ne kadar kabul etmeseniz de.
 
Bir gün olsun ilişkilerinizin sonunu, başını düşünmeyin, doğru mu yanlış mı, değer mi değmez mi, üzülür müyüm diye endişe etmeyip, çıkarın maskelerinizi biliyorum onlar olmadan bir şekilde zarar göreceksiniz, olsun bırakın bir kerede kendi isteğinizle bile bile üzülün..
 
İşte bende bunların hepsini unutup bıraktım kendimi gösterişli yolun dikenli telleri arasına. Aslınada öyle kaptırmışım ki kendimi ne acı hissetim ne sızı., nereye gittiğimi bile bilmiyordum ki, zaten öenmli olan da bu değildi; kiminle gittiğimdi. Bu yol onun mavi gözlerinden geçiyordu.Kalbi dolu, aklı dolu, bedeni dolu hepsinde " PARK YAPILMAZ"yazıyordu. Size demedim mi yasak aşk diye:)
Göz göze, diz dize değil, kalp kalbe, yanyana değil! İşte yasak aşık zorlukları..ama böyle de olsa 365 yapraktan birine kapılıp istediğiniz yasak aşka konabilir ve meyva verebilirsiniz, belki çürük olur , belki kurtlu ama sizin olur,siz olduğunuz için kendiniz için İLK DEFA"  sene 96


30 yaşında " YASAK AŞKLARA" böyle özgür, özgün sevgi ve cesaret dolu mümkünmü? yoksa şu zamanda sadece yasak demek kaçamak demek midir? tutku ile özdeşmeli ve ayıplanmalıdır. Çünkü artık sadece MANTIK-KURALLAR-OYUNLAR zamanıdır, böyle risklere ancak sonunda büyük kazanımlar için girilmelidir. Sonunda hatta tehditler, tazminatlarla hukuk savaşları bile vardır. Politika-Ekonomi-siyaset ve aşk-Kumar ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. 2000'lerde..o yüzden böyle safça hissettiğin gibi, hatalarınla, cesaretinle ve gözyaşlarında aşkın ne  alakası kalmıştır...!